Kara para aklama soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Erkan Kork'un şikayeti üzerine gözaltına alınan gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel'in ifadeleri büyük yankı uyandırdı. Gazeteciler, suçlamaları reddederek sadece gazetecilik faaliyeti yürüttüklerini savundu.
Gözaltı Süreci ve İddialar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, sabah saatlerinde evlerinden gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi olarak, kara para aklama soruşturmasından tutuklu bulunan Flash TV'nin sahibi Erkan Kork'un "tehdit" ve "şantaj" iddiaları gösterildi. Gazetecilerin dijital materyallerine de el konuldu.
Erkan Kork, şikayetinde, Murat Ağırel ve Timur Soykan'ın kendisi ve şirketleri hakkında karalayıcı yayınlar yaparak Flash Haber TV'nin satın alınmasını engellemeye çalıştığını iddia etti. Bu iddialar üzerine savcılık harekete geçerek gazetecilerin gözaltına alınmasına karar verdi.
Gazetecilerin Savunmaları
Vatan Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadelerinin ardından Çağlayan Adliyesi'ne sevk edilen gazeteciler, suçlamaları kesin bir dille reddetti. Murat Ağırel, Erkan Kork ile kamuya açık bir alanda görüştüklerini ve Timur Soykan'ı da tanıklık etmesi için çağırdığını belirtti. Ağırel, görüşmelerde herhangi bir tehdit veya şantaj olmadığını, tamamen habercilik amaçlı bir görüşme olduğunu savundu.
Ağırel ifadesinde, "Erkan Kork’un ısrarla bilgi belge vereceği için yüz yüze görüşme taleplerimi istememe rağmen kamuya açık bir alanda yapmak zorunda kalmamın görüşme içeriğidir. Kendisi ısrarla kendisine ait firmaların bünyesindeki yerlerde görüşme taleplerine rağmen bu talepleri reddedip gazetecilik mesleğinin gereği olarak alenilik ilkesi göz önünde bulundurularak kamuya açık bir çay bahçesinde buluşmayı istedim," dedi.
Timur Soykan ise ifadesinde, Erkan Kork'un iddialarının tamamen yalan olduğunu belirterek, yasadışı bahis ile suçlanan bir kişinin elektronik ödeme sistemi ve banka sahibi olmasının haber değeri taşıdığını vurguladı. Soykan, Murat Ağırel'in yazı dizisinin başarılı bir gazetecilik faaliyeti olduğunu ve Erkan Kork'un Flash TV'yi satın almasını engellemek gibi bir suçlamanın söz konusu olamayacağını savundu.
Soykan, "Bu beyanlar tamamen yalandır. Kendisi yasadışı bahis ile suçlanarak yargılandığı ve sahibi olduğu payfix elektronik ödeme şirketinin yasadışı bahis paralarının transferinde kullanıldığına dair suçlandığını biliyorduk. Haberin konusu yasadışı bahisten yargılanan bir kişinin elektronik ödeme sistemi ve banka sahibi olmasıydı," şeklinde konuştu.
- Murat Ağırel: "Sadece gazetecilik yaptım."
- Timur Soykan: "Bu beyanlar tamamen yalandır."
Basın Özgürlüğü Tartışması
Gazetecilerin gözaltına alınması, basın özgürlüğü konusunda yeni bir tartışma başlattı. Birçok gazeteci ve sivil toplum kuruluşu, gözaltıları eleştirerek, bunun gazetecileri susturmaya yönelik bir girişim olduğunu savundu. Basın özgürlüğünün demokrasinin temel unsurlarından biri olduğu vurgulanarak, gazetecilerin görevlerini serbestçe yapabilmeleri gerektiği belirtildi.
Timur Soykan, Kork’un savcılık ifadesine istinaden şunları söyledi: "Yukarıdaki iftiraların sadece Erkan Kork ile sınırlı olmadığı, yargı içindeki bir çetenin biz gazetecileri susturmak ve korkutmak için bir hamle yaptığını düşünüyorum. Bu basın özgürlüğüne ve ifade özgürlüğüne tamamen aykırı bir uygulamadır."
Sonuç
Timur Soykan ve Murat Ağırel'in gözaltına alınması ve ardından gelen ifadeleri, Türkiye'de basın özgürlüğü konusundaki hassasiyeti bir kez daha gündeme getirdi. Gazetecilerin suçlamaları reddetmesi ve olayın basında geniş yankı bulması, yargı sürecinin nasıl ilerleyeceği konusunda merak uyandırıyor. Bu süreç, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü standartları açısından önemli bir sınav niteliği taşıyor. Olayın takipçisi olmaya devam edeceğiz.
