
Müsilaj Alarmı! Marmara'da Deniz Hayatı Tehlikede mi?
Marmara Denizi'nde uzun süredir devam eden müsilaj sorunu, uzmanların uyarılarına rağmen giderek büyüyor. Prof. Dr. Mustafa Sarı, son yaptığı açıklamada müsilajın devasa bulut kümelerine dönüştüğünü ve deniz yaşamı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Peki, bu durum Marmara Denizi'nde deniz hayatını nasıl etkileyecek ve yaz aylarında denize girmemizi engelleyecek mi?
Müsilaj Nedir ve Neden Oluşur?
Müsilaj, denizlerdeki planktonların aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkan, jelimsi bir organik madde birikimidir. Genellikle sıcaklık artışı, kirlilik ve deniz suyunun durağanlaşması gibi faktörler müsilaj oluşumunu tetikler. Marmara Denizi'nin özel coğrafi konumu ve yoğun sanayi atıkları nedeniyle müsilaj oluşumu için uygun bir ortam oluşturmaktadır. Müsilajın artması, deniz canlılarının yaşam alanlarını daraltmakta, oksijen seviyesini düşürmekte ve deniz ekosistemini olumsuz etkilemektedir.
Müsilaj Bulut Kümelerine Dönüştü: Tehlike Çanları Çalıyor
Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın Marmara Denizi'nde adeta bulut kümeleri oluşturduğunu ve bu durumun çok daha büyük bir tehlikeye işaret ettiğini vurguluyor. Sarı'nın sosyal medya üzerinden paylaştığı görüntüler, müsilajın yüzeyden başlayarak derinlere doğru yoğunlaştığını ve deniz tabanını kapladığını gösteriyor. Bu durum, deniz dibindeki canlıların oksijen almasını engelleyerek toplu ölümlere yol açabilir. Ayrıca, müsilajın çökmesiyle birlikte deniz tabanında organik madde birikimi artacak ve bu da deniz suyunun kalitesini daha da düşürecektir.
- Müsilajın yayılımı kontrol altına alınmalı.
- Deniz kirliliğine yol açan faktörler ortadan kaldırılmalı.
- Atık su arıtma tesislerinin kapasitesi artırılmalı.
- Marmara Denizi'ne deşarj edilen atık suların kontrolü sıkılaştırılmalı.
Çözüm Önerileri ve Alınması Gereken Önlemler
Müsilaj sorununa kalıcı bir çözüm bulmak için acil ve kapsamlı önlemler alınması gerekmektedir. Öncelikle, Marmara Denizi'ne deşarj edilen atık suların arıtılması ve kirliliğin önlenmesi büyük önem taşımaktadır. Atık su arıtma tesislerinin kapasitesinin artırılması, sanayi kuruluşlarının denetimlerinin sıkılaştırılması ve kaçak deşarjların önüne geçilmesi gerekmektedir. Ayrıca, denizdeki kirliliği azaltmak için deniz temizliği çalışmalarına ağırlık verilmeli ve deniz tabanındaki müsilaj birikintileri temizlenmelidir. Prof. Dr. Sarı, yetkililere çağrıda bulunarak Marmara Denizi'ne 1 litre bile arıtılmamış atık su bırakılmaması gerektiğini vurguluyor.
Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunu, sadece deniz yaşamını değil, aynı zamanda bölgedeki turizm ve balıkçılık sektörlerini de olumsuz etkilemektedir. Müsilajın yayılmasıyla birlikte deniz suyu kalitesinin düşmesi, turistlerin denize girmesini engellemekte ve balıkçıların avlanma alanlarını daraltmaktadır. Bu durum, bölge ekonomisi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, müsilaj sorununa çözüm bulunması, hem çevre sağlığı hem de ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır.