İsrail-İran Savaşı: Türk Sporcular O Anları Canlı Yayında Anlattı!
Aktüel

İsrail-İran Savaşı: Türk Sporcular O Anları Canlı Yayında Anlattı!


16 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 16 June 2025

İsrail ile İran arasındaki gerilim tırmanırken, İran'da düzenlenen uluslararası bir spor müsabakasına katılan Türk sporcular büyük bir tehlike atlattı. A Milli Takım Güreş Antrenörü Atakan Yüksel, tv100 canlı yayınında o korku dolu anları tüm detaylarıyla paylaştı. Sporcuların yaşadığı zorlu süreç, savaşın siviller üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

30 Saati Aşkın Süren Tehlikeli Yolculuk

Müsabakaların son gününde Tahran'da patlamaların yaşandığı haberini aldıklarını belirten Atakan Yüksel, havalimanlarının kapalı olması nedeniyle Şiraz'dan Tahran'a otobüsle gitmek zorunda kaldıklarını söyledi. Yüksel, "Bizi 1 saat dinlendirip 13-14 saatlik yolculuk ile tekrar Van sınır kapısına getireceklerini söylediler. 30 saati geçkin yolculuk yaptık. O gün gerçekleşmedi. Burası güvenli burada yatın dinlenenin diyerek İran Güreş Evi denilen yere geçtik. Kupamızı almış, ikinci olmuştuk" dedi.

Camlardan Atlayıp Ormana Sığındılar

Kaldıkları tesisin yakınında petrol tesisleri olduğunu bilmediklerini ifade eden Yüksel, o gece yaşadıkları dehşeti şu sözlerle anlattı: "O gece hemen yanımızda petrol tesisleri varmış, bizim haberimiz yok bundan. O gece ormana sığındık. Geceyi ormanda geçirdik. Camlardan atladık. İkinci patlamada şarapnel parçaları etrafa geldi. Kaldığımız tesisin camları patladı." Yüksel, sığınak olmadığını ve Güreş Federasyonu Başkanı Taha Akgül, Spor Bakanı, Dışişleri Bakanı ve Büyükelçilik ile sürekli iletişim halinde olduklarını belirtti.

Savaşın Soğuk Yüzü ve Casus Muamelesi

Ormanda bir çukur bularak geceyi geçirdiklerini söyleyen Yüksel, daha sonra Büyükelçilik tarafından Van'a getirildiklerini anlattı. Yüksel ayrıca, sınır kapısında yaşadıkları olumsuz deneyimi de dile getirerek, "Dün akşam Tebriz’deydik, Tebriz bombalanıyordu. Tahran’a geçtik, Tahran bombalanmaya başladı. Sınır kapısının orada bir örgüt çevirdi bizi. 7-8 araba bizi çevirdi anlamadığımız. Yanımızda bir diplomat hanımefendi vardı. Hiç sorgusuz sualsiz hizmet pasaportumuz, diplomatik pasaportumuz olduğu halde bizi tek tek aradılar. Çantalarımızı boşaltılar. 30-40 dakika boyunca. Bize suçlu muamelesi yaptılar. Yaşamadığımız hiçbir şey kalmadı. Şükürler olsun ki sağ salim gelebildik" şeklinde konuştu.

Yüksel, savaşın insanların yüzüne yansıdığını ve Tahran'da tedirgin bir hava olduğunu vurgulayarak, "Savaşın soğuk yüzü insanlarına yüzüne yansıyor. Sadece bir bomba deyip geçmeyin insanlar sabaha kadar diken üstünde. Kıyı köşe bir yerlerde sabahlıyor. Gün aydınlıktan sonra uyumaya çalışıyoruz diyor oradaki insanlar. Tedirgin bir hava var. Tahran kötü bir durumda. İnanılmaz bir trafik vardı bizde o trafiğin ortasındaydık" dedi.

Ormanda karşılaştıkları bir Afgan çocuğun kendilerine yardım ettiğini ve casus muamelesi görmekten endişe ettiklerini de sözlerine ekleyen Yüksel, yaşadıkları zorlu sürecin ardından sağ salim Türkiye'ye dönmelerinin büyük bir şans olduğunu belirtti.

İsrail-İran savaşı arasında kalan Türk sporcuların yaşadığı bu olay, sporun ve sporcuların uluslararası ilişkilerden ne kadar etkilenebileceğini bir kez daha gösterdi. Atakan Yüksel'in canlı yayındaki açıklamaları, savaşın sadece askeri bir çatışma olmadığını, aynı zamanda sivillerin hayatlarını derinden etkileyen bir insani kriz olduğunu da ortaya koydu.