
Hüseyin Çelik'ten Şok Sözler: Hukuk Devleti Alarm Veriyor!
AKP'nin kurucu isimlerinden Prof. Dr. Hüseyin Çelik, eski bakanlar ve akademisyenlerden oluşan bir grupla birlikte iktidara yönelik sert eleştirilerde bulundu. Çelik, SÖZCÜ TV'de katıldığı programda, mevcut politikaları değerlendirerek hukuk ve adalet konularında önemli açıklamalarda bulundu. Hukuk devletinin askıya alındığı iddiaları ve adalet çağrısı metni, siyaset gündemine bomba gibi düştü.
Hukuk Devleti Alarm Veriyor Mu?
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ertuğrul Günay ve Haşim Kılıç gibi isimlerin de yer aldığı 19 kişilik bir ekip, "Adalet Çağrısı" başlığı altında bir bildiri yayınladı. Bildiride, Türkiye'deki hukuki çöküşe dikkat çekilerek, devletin meşruiyetinin hukuktan geldiği vurgulandı. Metinde, "Türkiye'de hukuk devleti askıya alınmış, yargı yürütmenin etkisi altına girmiştir" ifadeleri yer aldı.
Metinde ayrıca, 2017 Anayasa değişikliği sonrasında kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmadığı, keyfi tutuklamalar ve gizli tanık uygulamalarının arttığı belirtildi. Bu durumun, hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı olduğu ve yargının siyasi bir araç haline geldiği eleştirisi yapıldı.
Bildiride yer alan önemli ifadeler:
- "Tutuklama ceza değil, belirli şartlarda uygulanabilecek bir önlemdir; cezalandırma amacı taşıyan tutuklama ve adli kontrol uygulamalarına son verilmelidir."
- "Temel hak ve özgürlükleri gereksiz yere kısıtlayan idare uygulamalardan vazgeçilmeli; adil yargılama ilkesinin gereklerine eksiksiz uyulmalı, kayyım atamalarına ve KHK uygulamalarına son verilmeli; anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanan vatandaşlara yönelik orantısız müdahalelerden kaçınılmalıdır."
Hüseyin Çelik'ten Sert Eleştiriler
Hüseyin Çelik, katıldığı televizyon programında, AKP'nin mevcut politikalarını eleştirerek, partili olmanın partizanlık anlamına gelmediğini vurguladı. Çelik, "Dost yüzünüze ayna tutan kişidir. Aynaya kızmak yerine saçınızı başınızı düzeltmeniz gerekir. Burada ismi geçen 19 arkadaşımız bugün topluma bir ayna tutmuştur" dedi.
Çelik, adaletin devletin dini olduğunu ve tuzun kokması durumunda gıdaların korunmasının mümkün olmayacağını belirtti. Kamuoyunda yapılan anketlerde adalet sistemine güvenin %20'lere düşmesini endişe verici olarak değerlendirdi. Ayrıca, vatandaşların artık yargı sistemine inanmadığını ifade etti.
Çelik, Konfüçyüs'ün "Hükümdar adil olursa kanuna gerek yoktur. Hükümdar adil değilse kanuna gerek yoktur" sözünü hatırlatarak, adaletin önemine vurgu yaptı. Kendi partisinin programını yazan 10 kişiden biri olduğunu belirten Çelik, programın ne kadar iyi yazıldığından ziyade, ne kadar hayata geçirildiğinin önemli olduğunu söyledi.
Adalet Çağrısının Yankıları
Hüseyin Çelik ve diğer isimlerin yaptığı adalet çağrısı, siyaset ve hukuk çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Bildiride, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan uygulamaların son bulması gerektiği, kayyum atamaları, KHK'lar ve ifade özgürlüğünün daraltılması gibi konular eleştirildi.
Metinde, cezaevindeki koşulların iyileştirilmesi, hasta ve yaşlı tutukluların tahliyesi çağrısı yapıldı. Ayrıca, kadın ve çocuklara karşı işlenen ağır suçlar hariç olmak üzere, siyasi tutuklulara yönelik kısmi bir af önerisi de yer aldı. Bu öneri, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı.
Sonuç olarak, Hüseyin Çelik ve arkadaşlarının adalet çağrısı, Türkiye'deki hukuk devleti tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Yapılan eleştiriler ve öneriler, iktidarın hukuk politikalarını gözden geçirmesi ve adalet sistemine olan güveni yeniden tesis etmesi yönünde önemli bir mesaj niteliği taşıyor.