İran İslam Devrimi'nin lideri Ayetullah Humeyni'nin torunu Seyyid Ahmed Humeyni, İsrail'in Tahran'a yönelik saldırıları sırasında başkentte kalarak dikkatleri üzerine çekti. Humeyni, "Kanımın son damlasına kadar savaşacağım" diyerek kararlılığını vurguladı ve ABD'ye olası bir müdahale konusunda uyarıda bulundu. Bu açıklamalar, bölgedeki gerginliği daha da artırırken, Humeyni'nin sözleri büyük yankı uyandırdı.

Humeyni'nin Torunu'ndan Sert Açıklamalar

Seyyid Ahmed Humeyni, ABD basınına verdiği röportajda, İsrail'in İran'a savaş açtığını ve bu durumun sadece ülke bütünlüğünü değil, aynı zamanda ailesinin tarihsel mirasını da tehdit ettiğini belirtti. 28 yaşındaki Humeyni, "Tahran'da kalacağız. Bu toprakları terk etmeyeceğiz. Gerekirse bir asker gibi kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. Düşman bu devrimi söküp atabileceğini sanıyorsa büyük bir hata yapıyor" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, Humeyni'nin ailesinin mirasına sahip çıkma konusundaki kararlılığını net bir şekilde ortaya koydu.

ABD'ye Müdahale Uyarısı

Humeyni, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'dan "şartsız teslimiyet" istemesi ve Tahran halkına "şehri terk edin" çağrısı yapmasına da sert tepki gösterdi. Trump'ın Fordo nükleer tesisine saldırı sinyali vermesinin savaşın yayılmasına yol açacağı uyarısında bulunan Humeyni, şunları söyledi: "Eğer ABD bu savaşa doğrudan katılırsa, İran çok farklı bir şekilde karşılık verir. Bölge tamamen kaosa sürüklenir." Bu uyarı, ABD'nin olası bir müdahalesinin bölgedeki istikrarı nasıl bozabileceğine dair önemli bir endişeyi dile getiriyor.

Halkın Yanında Olma Vurgusu

Kum kentinde ilahiyat eğitimi gören ve aynı zamanda İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın seçim kampanyasında yer alan Seyyid Ahmed Humeyni, hafta sonunu geçirmek üzere Tahran'a geldiğini ve burada kaldığını belirtti. İsrail'in saldırılarının ortasında bir sığınağa çekilmek yerine, genç hükümet yetkilileriyle birlikte başkentte kalmayı tercih ettiğini ifade eden Humeyni, "Halkın yanında olmak büyükbabamın mirasıdır" dedi. Humeyni'nin bu tutumu, halkla bütünleşme ve liderlik sorumluluğunu üstlenme açısından önemli bir mesaj veriyor.

Birlik Çağrısı

Humeyni, İran'da bazı insanların hükümete tepkili olduğunu ve rejimi eleştirdiğini kabul etti. Ancak halkı birlik olmaya çağırdı: "İnsanlar kızgın olabilir, farklı düşünebilir ama yine de İran'ı seçmeliler. Ben kızımın adını İran koydum." Bu çağrı, farklı görüşlere sahip olsa bile, ülkenin birliği ve bütünlüğü için ortak bir paydada buluşmanın önemini vurguluyor.

Seyyid Ahmed Humeyni'nin Tahran'da kalma kararlılığı ve yaptığı açıklamalar, İran'ın iç ve dış politikası açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Bölgedeki gerginliğin tırmandığı bu dönemde, Humeyni'nin birlik çağrısı ve kararlı duruşu, İran halkı ve hükümeti için bir yol haritası niteliği taşıyor. Ancak, ABD'nin olası müdahalesi ve İsrail'in saldırıları, bölgedeki istikrarı tehdit etmeye devam ediyor. Bu durum, uluslararası toplumun daha aktif bir rol oynamasını ve diplomatik çözümler araması gerektiğini gösteriyor.