Gazeteci Fatih Altaylı, "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla dün akşam saatlerinde gözaltına alınmasının ardından bugün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Bu gelişme, Türkiye gündemine bomba gibi düşerken, Altaylı'nın savcılık ifadesi ve tutuklanma gerekçeleri merak konusu oldu.

Savcılık İfadesi: Tehdit İddiası Reddedildi

Başsavcılık, Fatih Altaylı hakkında başlattığı soruşturmada, Cumhurbaşkanı'na suikast ve fiili saldırı maddesine işaret etti. Altaylı, emniyet sorgusunda söz konusu yayın ve cümlelerin kendisine ait olduğunu kabul etti. Ancak Cumhurbaşkanı'nı tehdit ve hakaret maksadı olmadığını savundu. Adliyeye sevk edilen Altaylı, savcılıkta verdiği ifadesinde sözlerinin çarpıtılarak servis edildiğini belirtti.

Altaylı ifadesinde, konuşmasında tarihsel bilgi verdiğini ve aynı bilgileri geçmiş dönemlerde Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu gibi isimlerin de gündeme getirdiğini vurguladı. "Burada kesinlikle Cumhurbaşkanına tehdit veya tehdit algısı çıkarılacak beyanım yoktur. Herhangi bir ima dahi yoktur" dedi.

Tutuklamaya Sevk Yazısı ve Gerekçeler

Fatih Altaylı, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılığın sevk yazısında Prof. Dr. Nevzat Toroslu'nun yayınına atıf yapılması dikkat çekti. Yazıda, Altaylı'nın YouTube hesabındaki bir videoda yer alan ifadeler gerekçe gösterildi:

• "Uzak geçmişine bak abi, bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman padişahını yuhlamış bir millettir."
• "Az uz değildir öldürülen, suikaste kurban giden, Osmanlı Padişahı komploya kurban giden veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen..."
• "Şimdi o yüzden öyle baktığın zaman bu halk her şeyden vazgeçebilir ya da vazgeçmiş gibi görünür."

Savcılık, bu ifadelerin TCK'nın 310/2 maddesi delaleti ile TCK 106/1 maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik tehdit suçunu oluşturduğunu iddia etti. Ayrıca, tehdit suçunun da fiili saldırı kavramına dahil olduğu belirtildi.

Savcılık, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğunu belirterek, Altaylı'nın tutuklanmasını talep etti.

Kararın Ardından

Mahkeme, savcılığın talebini kabul ederek Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına karar verdi. Bu karar, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Kararın ardından Altaylı'nın avukatlarının itiraz edeceği ve hukuki sürecin devam edeceği öğrenildi.

Bu olay, Türkiye'deki siyasi atmosferin gerginliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Fatih Altaylı'nın tutuklanması, medyanın ve gazetecilerin üzerindeki baskının arttığı yönündeki eleştirileri de beraberinde getirdi.