Eski AK Parti Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, dikkat çeken bir eyleme imza attı. Ekrem İmamoğlu'na verdiği destek sonrası AK Parti'den ihraç edilen Kocabıyık, ülkedeki adaletsizliklere karşı sessiz kalan hakim ve savcılarla ilişkisini kestiğini duyurdu. Bu beklenmedik çıkış, siyaset ve hukuk çevrelerinde geniş yankı uyandırdı.

Kocabıyık'tan Sert Tepki: "Paralı Asker Haline Geldiler"

Hüseyin Kocabıyık, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ülkemdeki hukuksuzluğa karşı kendi çapımda mütevazı bir eyleme başladım: yakın-uzak dostum, arkadaşım, akrabam-yakınım ne kadar hakim ve savcı varsa, hiç biriyle görüşmeyeceğim, telefonlarına çıkmayacağım, selamı sabahı keseceğim. Çünkü onlar adaletsiz düzenin paralı askeri haline getirildiler, bunu da kabullendiler. Ve hepsi olanı biteni görüyor, yaşıyor ve SUSUYORLAR!" ifadelerini kullandı. Bu sert sözler, Kocabıyık'ın adalete duyduğu inancın sarsıldığını ve tepkisini net bir şekilde ortaya koyduğunu gösteriyor.

"Elleri Havada Kalacak" Uyarısı

Kocabıyık, ikinci bir paylaşımında ise, "Bugün bu kadar adaletsizlik karşısında susan hakim ve savcılar yarın elimizi sıkmak için ellerini uzattıkları zaman elleri havada kalacak, bunu bilsinler." diyerek, suskun kalan hukukçulara yönelik eleştirisini daha da sertleştirdi. Bu sözler, gelecekte yaşanabilecek olası pişmanlıklara ve vicdani hesaplaşmalara işaret ediyor.

Kocabıyık'ın bu çıkışı, akıllara geçmişte yaşanan benzer olayları getirdi. İşte o çarpıcı örnek:

• Menderes'in Katili: Kocabıyık, paylaşımında Menderes'in idam kararını veren savcı Ömer Altay Egesel'in yaşadığı bir olayı hatırlatarak, adaletsiz kararların toplum vicdanında nasıl derin yaralar açtığını vurguladı.

Adaletin Önemi ve Toplumsal Vicdan

Hüseyin Kocabıyık'ın bu eylemi, Türkiye'de adaletin ne kadar önemli bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Adaletin sağlanması, toplumun huzuru ve güveni için vazgeçilmez bir unsurdur. Hukuk sisteminin bağımsızlığı ve tarafsızlığı, her bireyin hakkını arayabilmesi ve adalete güvenebilmesi için hayati öneme sahiptir. Kocabıyık'ın bu çıkışı, adaletin tesisi için herkesin sorumluluk alması gerektiği mesajını veriyor.

Bu olay, sadece Kocabıyık'ın kişisel bir tepkisi olarak değil, aynı zamanda Türkiye'deki adalet sistemine yönelik bir eleştiri olarak da değerlendirilebilir. Adaletin sağlanması için tüm kurumların ve bireylerin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi, toplumun geleceği için büyük önem taşıyor.