Financial Times Başekonomi Yazarı Martin Wolf'un Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine dair yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Wolf, Avrupa'nın Türkiye'nin AB'ye katılımı konusundaki umutlarını büyük ölçüde kaybettiğini ve Türkiye'nin liberal demokrasi rotasından uzaklaştığını kabul ettiğini belirtti. Peki, bu açıklamaların ardında yatan sebepler neler? Türkiye-AB ilişkileri nereye gidiyor?
AB'nin Türkiye Kararı: Kabullenilmiş Gerçekçilik Mi?
Martin Wolf'un açıklamalarına göre, Avrupa'nın Türkiye'ye karşı sessizliği sadece Ukrayna savaşı ve Trump gibi büyük sorunlara odaklanmasından kaynaklanmıyor. Aynı zamanda, Türkiye ile ilgili umutların tükenmesi de bu sessizliğin önemli bir nedeni. Wolf, "Avrupa, artık Türkiye’nin AB’ye katılmayacağını ve liberal demokrasi rotasından uzaklaştığını kabul etmiş durumda. Bu, bir tür kabullenilmiş gerçekçilik." ifadelerini kullandı.
Türkiye Ekonomisi ve Siyasi Yapısı: Geçmişten Günümüze
Türkiye'nin yakın tarihine dair değerlendirmelerde bulunan Wolf, bugünkü siyasi yapının önceki dönemlerden tamamen farklı olduğunu vurguladı. Özellikle merhum Kemal Derviş'in reformlarına değinen Wolf, bu reformların etkisinin uzun süre devam ettiğini ancak son dönemde bu mirasın aşındığını belirtti. Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimindeki rolüne de değinen Wolf, Şimşek'in tekrar göreve gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye'nin Potansiyeli ve Belirsizlikler
Wolf, Türkiye'nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu ancak bu potansiyelin hayata geçmesinin uygulanan politikaların kalitesine bağlı olduğunu vurguladı. Türkiye'nin stratejik konumu, çalışkan halkı ve geniş iç pazarıyla önemli avantajlara sahip olduğunu belirten Wolf, mevcut yönetim döneminde özellikle para politikası ve enflasyon konusunda yaşanan tutarsızlıkların altını çizdi. Cumhurbaşkanı'nın mutlak siyasi kontrolünün ise Türkiye'ye dair küresel düzeyde güven ve istikrar endişelerine yol açtığını ifade etti. Demokrasi eksikliği, belirsizliği artıran temel unsur olarak öne çıkıyor.
Martin Wolf'un açıklamaları, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Avrupa'nın Türkiye'ye karşı tutumu, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarı üzerindeki etkileri ve Türkiye'nin potansiyelini hayata geçirme konusunda karşılaştığı zorluklar, önümüzdeki dönemde yakından takip edilmesi gereken konular arasında yer alıyor. Türkiye, bu zorlu süreçte nasıl bir yol izleyecek? Avrupa ile ilişkilerini yeniden şekillendirebilecek mi? Tüm bu soruların cevabı, Türkiye'nin geleceği açısından büyük önem taşıyor.
