İlgili Makaleler
İZMİR’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020’de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Bayraklı’daki Emrah apartmanında 30 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında binanın müteahhidi H.U., statik betonarme proje müellifi ve fenni mesulü T.A. ve sürveyanı H.B.S. gözaltına alındı. T.A. tutuklanırken H.U. ve H.B.S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturmanın ardından şüpheliler hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 20 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Yargılama sürerken H.S.B. hayatını kaybetti. Geçen celsede ise T.A. tahliye edildi.
Davanın İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen son duruşmasına tutuksuz sanıklar T.A. ve H.U. ile müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada söz verilen müştekilerden Osman Demir, “Depremde kızımı kaybettim. Etrafımızdaki binalar ayakta kalırken bizim bina toprak yığınına dönüşmüş. Bizde kolon bile yok. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.
Demir’in ardından söz alan Şaziye Demir ise kendisinin yaralı olarak çıkarıldığı, kızının da hayatını kaybettiği enkazın fotoğrafını sanıklara gösterdi. Bu sırada mahkeme başkanı Demir’e “Şov yapmayın” deyince salonda gerginlik yaşandı. Müştekiler ve avukatları mahkeme başkanına tepki gösterdi.
Depremde oğlu Ali Çağan Kaygusuz’u kaybeden müşteki Fatma Kaygusuz, “Bize apartmanın sağlam olduğunu söylüyorlardı. Ancak içim rahat değildi. Binaya epoksi yapıldığını biliyorum. Şikayetçiyim” ifadelerini kullandı. Müştekilerden Hatice Seçil Akkuş da 2005 yılındaki depremin ardından binadaki kolon ve kirişlere güçlendirme yapıldığını söyledi.
Duruşmada söz alan sanıklardan T.A., binanın yıkılmasında sorumlu olmadığını savunurken depremde gelini ve torunlarını kaybettiğini söyleyen sanık H.U. ise ‘takdiri ilahi’ yorumunu yaptı. Sanıkların adli kontrol şartlarının devamına karar veren mahkeme heyeti dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
