Türkiye'nin Suriye'den YPG (Halk Savunma Birlikleri) konusundaki beklentileri, PKK'nın 12 Mayıs'ta yaptığı fesih açıklamasının ardından daha da önem kazandı. Bu kararın YPG'yi kapsayıp kapsamayacağı merak konusu olurken, Ankara'nın Suriye'deki terör örgütlerine karşı tutumu ve beklentileri netleşmeye başladı.
Türkiye'nin Temel Beklentileri
Türkiye, Suriye'de YPG'nin varlığından duyduğu rahatsızlığı uzun süredir dile getiriyor. Ankara'nın temel beklentileri şu şekilde sıralanabilir:
- YPG'nin tamamen silahsızlandırılması: Türkiye, YPG'nin bölgedeki varlığının kendisi için bir tehdit oluşturduğunu savunuyor ve örgütün tamamen silahsızlandırılmasını talep ediyor.
- YPG'nin Suriye'nin kuzeyinden çekilmesi: Türkiye, YPG'nin Suriye'nin kuzeyindeki varlığının demografik yapıyı bozduğunu ve bölgede istikrarsızlığa yol açtığını savunuyor. Bu nedenle, YPG'nin bölgeden çekilmesini istiyor.
- Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması: Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasını ve ülkenin parçalanmasına yönelik her türlü girişime karşı olduğunu vurguluyor.
Bu beklentiler, Türkiye'nin Suriye politikasının temelini oluşturuyor ve Ankara, bu hedeflere ulaşmak için diplomatik ve askeri araçları kullanmaya hazır olduğunu belirtiyor.
PKK'nın Fesih Kararının YPG'ye Etkisi
PKK'nın 12 Mayıs'ta yaptığı fesih açıklamasının ardından, bu kararın YPG'yi kapsayıp kapsamayacağı büyük bir merak konusu oldu. Bazı uzmanlar, bu kararın YPG üzerinde doğrudan bir etkisi olmayacağını ve örgütün kendi stratejisini izlemeye devam edeceğini belirtiyor. Diğerleri ise, PKK'nın bu adımının YPG üzerinde bir baskı oluşturabileceğini ve örgütün geleceği hakkında yeni tartışmaları tetikleyebileceğini savunuyor.
Ancak Türkiye için önemli olan, PKK'nın aldığı kararlardan ziyade, YPG'nin eylemleridir. Ankara, YPG'nin terör faaliyetlerine son vermesi ve Türkiye'ye yönelik tehdit oluşturmaması konusunda kararlı bir duruş sergiliyor.
Olası Senaryolar ve Türkiye'nin Stratejisi
Suriye'deki durumun karmaşıklığı ve aktörlerin farklı çıkarları nedeniyle, önümüzdeki dönemde birçok farklı senaryo yaşanabilir. Bu senaryolar arasında:
- YPG'nin Türkiye ile diyalog arayışına girmesi: YPG, Türkiye ile doğrudan bir diyalog kurarak, endişelerini gidermeye ve ortak bir zemin bulmaya çalışabilir.
- Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde yeni bir askeri operasyon başlatması: Türkiye, YPG'nin terör faaliyetlerine devam etmesi halinde, Suriye'nin kuzeyinde yeni bir askeri operasyon başlatabilir.
- Uluslararası aktörlerin arabuluculuk yapması: ABD, Rusya ve diğer uluslararası aktörler, Türkiye ve YPG arasında bir arabuluculuk rolü üstlenerek, gerginliği azaltmaya ve bir çözüm bulmaya çalışabilir.
Türkiye, bu senaryolara karşı hazırlıklı olmak ve çıkarlarını korumak için çok yönlü bir strateji izliyor. Bu strateji, diplomatik girişimlerin yanı sıra, askeri caydırıcılığı da içeriyor. Türkiye, Suriye'deki terör örgütlerine karşı kararlı bir mücadele yürütmeye ve bölgede istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmaya devam edeceğini vurguluyor.
Türkiye'nin YPG konusundaki beklentileri, Suriye'deki geleceği şekillendirecek önemli bir faktör olmaya devam ediyor. Ankara'nın kararlılığı ve izleyeceği strateji, bölgedeki dengeleri değiştirebilir ve yeni ittifakların oluşmasına yol açabilir.