Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD'nin İran'a yönelik askeri saldırı tehditlerinin kabul edilemez olduğunu sert bir dille ifade etti. Zaharova, bu tür bir eylemin küresel bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. Bu açıklama, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı ve gerilimi tırmandırdı.
İran'ın Nükleer Hakkı Vurgusu
Zaharova, İran'ın barışçıl nükleer enerjiye sahip olma hakkının altını çizerek, ülkenin bu alandaki faaliyetlerinin meşru olduğunu savundu. "İran karşıtlarının askeri güç kullanması yasadışı ve kabul edilemez olur" diyen Zaharova, dışarıdan İran'ın nükleer altyapı tesislerini bombalama tehditlerinin geri döndürülemez bir küresel felakete yol açacağını belirtti. Bu ifadeler, Rusya'nın İran'a verdiği desteği açıkça gösteriyor.
Fransa'da Demokrasi mi Öldü?
Zaharova, sadece İran meselesiyle ilgili değil, Fransa'daki siyasi gelişmelerle ilgili de dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un rakibi aşırı sağcı lider Marine Le Pen hakkında alınan siyasi yasak kararıyla ilgili konuşan Zaharova, Le Pen'in mahkum edilmesiyle "Fransa'da demokrasinin öldüğünü" iddia etti. Bu yorum, Rusya'nın Avrupa'daki aşırı sağ hareketlere olan ilgisini ve desteğini bir kez daha gündeme getirdi.
Uluslararası İlişkilerde Yeni Bir Dönem mi?
Rusya'nın bu sert açıklamaları, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcını işaret edebilir. Özellikle ABD-İran geriliminin tırmandığı bir dönemde, Rusya'nın İran'a verdiği destek ve ABD'ye yönelik eleştirileri, bölgedeki güç dengelerini değiştirebilir. Bu durum, Türkiye gibi bölge ülkeleri için de önemli sonuçlar doğurabilir. Türkiye'nin bu gelişmeler karşısında nasıl bir pozisyon alacağı merakla bekleniyor.
Sonuç olarak, Mariya Zaharova'nın açıklamaları, uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı ve birçok soruyu beraberinde getirdi. ABD'nin bu açıklamalara nasıl bir yanıt vereceği, İran'ın nükleer programıyla ilgili nasıl bir yol izleyeceği ve Fransa'daki siyasi gelişmelerin nasıl bir seyir izleyeceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak, Rusya'nın bu çıkışı, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilebilir.
