Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yönelik sert eleştirilerde bulundu. Maduro, Netanyahu'nun politikalarını "21. yüzyılın Hitler'i" olarak nitelendirerek, uluslararası toplumu sessiz kalmakla suçladı. Bu sert açıklamalar, Venezuela devlet televizyonu VTV'de yayınlanan bir röportaj sırasında geldi.

Maduro'dan İsrail'e Sert Eleştiriler

Maduro, İsrail'in 13 Haziran'da İran'ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler ve askeri üst düzey komuta kademesini hedef alan saldırılarına tepki gösterdi. Venezuela lideri, "İran, Filistin, Suriye, Lübnan, Yemen ile tüm Müslüman ve Arap halklarıyla olan mutlak dayanışmamızı kesin bir şekilde teyit ediyoruz" dedi. Bu açıklama, Venezuela'nın bölgedeki müttefiklerine olan desteğini açıkça ortaya koyuyor.

Netanyahu'nun "çılgınlıklarının" durdurulması çağrısında bulunan Maduro, Gazze'deki duruma da dikkat çekti. "Gazze'de, Batı Şeria'da Filistin halkına karşı katliam yapmasına izin verildi ve buna sessiz kalındı. Onları (İsrail) silahlandırdılar, onlara para, uçak ve füzeler verdiler, binlerce çocuğu, kadını, erkeği, yaşlıyı öldürmeleri için" ifadelerini kullandı. Bu sözler, Maduro'nun İsrail'e yönelik eleştirilerinin ne kadar sert olduğunu gösteriyor.

Maduro'nun eleştirileri sadece İsrail'e değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler'e de (BM) yönelikti. BM'nin Gazze'deki tutumunu eleştiren Maduro, "Birleşmiş Milletler'in tüm kurumları, Gazze Şeridi'ndeki konutların, evlerin, okulların, camilerin ve hastanelerin yüzde 80'inin yıkılmasına sessiz kaldı. Şimdi de yüzünüzü başka tarafa mı döneceksiniz?" diye sordu.

Uluslararası Topluma Çağrı

Maduro, uluslararası topluma da seslenerek, "Şimdi Berlin ne diyor, Paris ne diyor, Londra ne diyor, Washington ne diyor? 21. yüzyılın Hitler'ine karşı sessizlik sürerken şimdi de İran halkı mı hedef alınıyor?" şeklinde konuştu. Bu ifadeler, Maduro'nun uluslararası toplumun İsrail'e karşı daha sert bir tutum sergilemesi gerektiğine inandığını gösteriyor.

Orta Doğu'da Gerilim Tırmanıyor mu?

Maduro'nun bu sert açıklamaları, Orta Doğu'da zaten yüksek olan gerilimi daha da tırmandırabilir. İsrail-Filistin çatışması ve İran'a yönelik saldırılar, bölgedeki istikrarsızlığı artırırken, Venezuela gibi ülkelerin bu duruma müdahil olması, sorunun daha da karmaşık hale gelmesine neden olabilir.

Bu gelişmeler ışığında, uluslararası toplumun Orta Doğu'daki gerilimi düşürmek için daha aktif bir rol oynaması gerektiği açıkça görülüyor. Aksi takdirde, bölgedeki istikrarsızlık daha da derinleşebilir ve daha büyük çatışmalara yol açabilir.

Maduro'nun sert eleştirileri, uluslararası arenada yankı uyandırdı ve İsrail-Filistin çatışması ile İran'a yönelik saldırılar konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bu durum, Orta Doğu'daki gerilimin daha da artmasına ve uluslararası toplumun bu konuya daha fazla odaklanmasına neden olabilir.