İsrail hapishanelerinde tutulan binlerce Filistinli mahkumun maruz kaldığı iddia edilen kötü muamele, işkence ve tıbbi ihmal vakaları, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Filistinli yetkililer ve insan hakları örgütleri, İsrail'i bu uygulamalara son vermeye çağırırken, İsrail tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Peki, iddiaların ardındaki gerçekler neler? İşte detaylar...

İşkence İddiaları ve Yaşananlar

Filistinli tutukluların aileleri ve avukatları tarafından yapılan açıklamalara göre, İsrail hapishanelerinde tutulan mahkumlar, sistematik işkenceye maruz kalıyor. Bu işkenceler arasında:

• Fiziksel şiddet: Dayak, tekme, copla vurma gibi eylemler sıkça yaşanıyor.
• Psikolojik baskı: Uzun süreli tecrit, uyku yoksunluğu, aşağılayıcı davranışlar gibi yöntemler kullanılıyor.
• Tıbbi ihmal: Hastaların tedavisi geciktiriliyor veya engelleniyor, gerekli ilaçlar verilmiyor.

Bu iddialar, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından da yakından takip ediliyor. Birçok örgüt, İsrail'i uluslararası hukuka uygun davranmaya ve tutukluların haklarını korumaya çağırıyor.

Uluslararası Tepkiler ve Çözüm Arayışları

İsrail hapishanelerindeki durum, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşların da gündeminde. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, İsrail'e bağımsız gözlemcilerin hapishaneleri ziyaret etmesine izin vermesi çağrısında bulundu. Avrupa Birliği ise, İsrail'i insan haklarına saygı duymaya ve tutukluların durumunu iyileştirmeye çağıran bir bildiri yayınladı.

Uluslararası toplum, bu konuda çözüm arayışlarını sürdürürken, Filistinli yetkililer, İsrail'i Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne şikayet etmeyi planlıyor. Bu adımın, İsrail üzerindeki baskıyı artırması ve sorumluların cezalandırılmasına yardımcı olması bekleniyor.

İsrail hapishanelerinde yaşanan insan hakları ihlalleri iddiaları, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, uluslararası toplumun bu konuya duyarlılığı ve çözüm arayışları büyük önem taşıyor. Filistinli tutukluların haklarının korunması ve işkence iddialarının bağımsız bir şekilde soruşturulması, adaletin sağlanması ve bölgedeki barış sürecine katkıda bulunacaktır.