İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, nükleer anlaşma konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Cezayir'de İran devlet televizyonuna konuşan Erakçi, 12 Nisan'da Umman'da yapılacak görüşmelere dikkat çekerek, ABD tarafının gerçek bir irade göstermesi halinde nükleer bir anlaşmanın mümkün olabileceğini belirtti. Bu açıklama, nükleer anlaşmanın geleceğiyle ilgili umutları yeniden canlandırdı.
Nükleer Anlaşma Süreci Nereye Gidiyor?
Nükleer anlaşma, 2015 yılında İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) ve Almanya arasında imzalanmıştı. Anlaşma, İran'ın nükleer programını sınırlandırması karşılığında ülkeye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak, 2018 yılında ABD'nin anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ve İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamasıyla süreç sekteye uğradı. İran da anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak askıya aldı.
Şu anda, taraflar arasında anlaşmaya geri dönülmesi için dolaylı görüşmeler devam ediyor. Ancak, özellikle yaptırımların kaldırılması ve İran'ın nükleer programının geleceği gibi konularda önemli anlaşmazlıklar bulunuyor. Erakçi'nin açıklaması, bu zorlu süreçte bir umut ışığı olarak değerlendirilebilir. Ancak, ABD'nin tavrı anlaşmanın geleceği açısından belirleyici olacak.
Umman Görüşmeleri Kritik Eşikte
12 Nisan'da Umman'da yapılacak görüşmeler, nükleer anlaşma sürecinde kritik bir dönüm noktası olabilir. Bu görüşmelerde, tarafların pozisyonlarını daha net bir şekilde ortaya koyması ve olası bir anlaşmaya zemin hazırlaması bekleniyor. Ancak, görüşmelerin başarılı olup olmayacağı henüz belirsiz. Özellikle, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımları kaldırma konusunda ne kadar istekli olduğu ve İran'ın nükleer programını ne kadar sınırlandırmaya razı olacağı gibi sorular hala cevapsız. Bu bağlamda, Erakçi'nin "gerçek irade" vurgusu, ABD'ye yönelik bir mesaj olarak okunabilir.
Uluslararası ilişkilerde, anlaşmaların sürdürülebilirliği ve başarısı, tarafların karşılıklı güvenine ve işbirliğine bağlıdır. Nükleer anlaşma örneğinde de, tarafların geçmişte yaşanan güvensizlikleri aşması ve ortak bir zeminde buluşması gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerginliklerin artması ve nükleer silahlanma riskinin yükselmesi kaçınılmaz olabilir. Umman görüşmeleri, bu riskleri bertaraf etmek ve barışçıl bir çözüm bulmak için önemli bir fırsat sunuyor.
Erakçi'nin açıklamaları, nükleer anlaşma konusunda hala bir umut olduğunu gösteriyor. Ancak, anlaşmanın geleceği, ABD'nin ve diğer tarafların atacağı adımlara bağlı. Umman'daki görüşmelerde tarafların yapıcı bir tutum sergilemesi ve ortak bir zeminde buluşması, bölgesel ve küresel barış için hayati önem taşıyor.