Gazeteci Hadi Özışık, Ekol TV'de katıldığı canlı yayın programında beklenmedik bir sürprize imza atarak Kürtçe bir türkü seslendirdi. Özışık'ın bu performansı, programın moderatörü Çağlar Cilara'nın alkışlarıyla karşılandı ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.
Özışık'tan Kürt Sorunu Açıklaması
Türküyü bitirmesinin ardından Hadi Özışık, Kürt meselesine dair önemli açıklamalarda bulundu. "Leyla Zana ve Orhan Doğan sadece Meclis'te Kürtçe konuştukları için cezalandırıldılar. Cezaevinde yıllar yattılar ve o insanlar mesela Orhan Doğan cezaevinde hastalandı sonra vefat etti," ifadelerini kullandı. Özışık'ın bu sözleri, geçmişte yaşanan acı olaylara dikkat çekerek Kürt sorununun derinliğini vurguladı.
Mehmet Metiner'den Tartışmalı Yorum
Programın diğer konuğu, eski AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner ise, "Kürt sorunu yok terör sorunu var diyorduk ya şimdi Kürt sorunu da yok terör sorunu da yok. İlla birileri sorun çıkartacak," şeklinde bir yorumda bulundu. Metiner'in bu sözleri, stüdyoda kısa süreli bir gerginliğe neden oldu.
"Erivan Radyosuna Kulak Verirdik"
Metiner'in yorumuna karşılık Hadi Özışık, "Kürtçe bir türkü dinleyebilmek için Erivan radyosuna kulaklarımızı dayardık," diyerek geçmişte Kürtçe müziğe erişimin ne kadar zor olduğuna dikkat çekti. Özışık'ın bu sözleri, Kürt kültürüne yönelik baskıların geçmişte ne denli yoğun olduğunu gözler önüne serdi.
Türkiye'de Kürtçe müziğin ve kültürün serbestçe yaşanabilmesi için uzun yıllar mücadele verildi. Geçmişte Kürtçe şarkılar yasaklanmış, Kürtçe konuşmak dahi bazı bölgelerde sorun yaratmıştır. Ancak son yıllarda yapılan yasal düzenlemeler ve toplumsal farkındalığın artmasıyla birlikte Kürt kültürü daha görünür hale gelmiştir. Kürtçe konserler, festivaller düzenlenmekte ve Kürt sanatçılar eserlerini özgürce sergileyebilmektedir.
Hadi Özışık'ın canlı yayında Kürtçe türkü söylemesi ve Kürt sorununa dair yaptığı açıklamalar, Türkiye'de Kürt meselesine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Özışık'ın performansı, Kürt kültürüne olan saygıyı ve geçmişte yaşanan acıları hatırlatarak, Türkiye'nin bu önemli meselesine dair daha yapıcı bir diyalog ortamı yaratılmasına katkı sağlayabilir.