Dünya Barış Vakfı Direktörü Alex de Waal, Gazze ve Sudan'da yaşanan açlık krizinin, devletlerin bir savaş silahı olarak kullanıldığına dair endişeleri artırdığını belirtti. İngiliz antropolog De Waal, sivilleri aç bırakma politikalarının uluslararası hukukun çöküşünü simgelediğini vurguladı. Peki, bu vahim durumun arkasında yatan sebepler neler ve uluslararası toplum bu duruma nasıl tepki veriyor?

Açlık Bir Savaş Aracı mı?

Birleşmiş Milletler'in (BM) 2018'de "açlığı savaş aracı olarak kullanmayı" yasaklayan kararına rağmen, bugün yüz binlerce sivil açlıktan ölüyor. Alex de Waal'a göre, İsrail'in Gazze'de ve Sudan'daki ordu ve paramiliter güçlerin Darfur'da uyguladığı kuşatma ve sivil insanları aç bırakma politikaları, uluslararası hukukun açık bir ihlali niteliğinde. Bu durum, uluslararası toplumun bu tür eylemlere karşı daha güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini gösteriyor.

Açlık, sadece fiziksel bir sorun değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal yıkımlara da yol açıyor. İnsanlar, hayatta kalmak için her türlü yolu denemek zorunda kalırken, toplumlar arasındaki güven ve dayanışma da zedeleniyor. Bu durum, uzun vadede kalıcı yaralar bırakarak, bölgedeki istikrarı daha da tehlikeye atıyor.

Gazze'deki Felaket Boyutu

Gazze'de yaşananlar ise "felaket" düzeyinde. Sınırların kapatılması, insani yardımın engellenmesi ve temel gıda maddelerine erişimin kısıtlanması, bölgedeki insanların yaşam koşullarını dayanılmaz hale getiriyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, Gazze'ye acil insani yardım ulaştırılması çağrısında bulunsa da, bu yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşması hala büyük engellerle karşılaşıyor.

Gazze'deki durumun daha da kötüleşmesini önlemek için acil adımlar atılması gerekiyor. Uluslararası toplumun, İsrail'e baskı yaparak sınırların açılmasını ve insani yardımın serbestçe geçişini sağlaması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Gazze'de yaşanan insanlık dramı daha da derinleşebilir.

Sudan'daki Durum Vahim

Sudan'da da durum farklı değil. Ülkede yaşanan iç savaş ve çatışmalar, milyonlarca insanın yerinden edilmesine ve açlıkla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Özellikle Darfur bölgesinde, ordu ve paramiliter güçlerin uyguladığı kuşatma ve sivil insanları aç bırakma politikaları, durumu daha da kötüleştiriyor. Uluslararası yardım kuruluşlarının bölgeye erişimi kısıtlanırken, açlıkla mücadele eden insanlara ulaşmak giderek zorlaşıyor.

• Savaşın siviller üzerindeki etkileri
• Uluslararası hukukun ihlali
• İnsani yardımın engellenmesi
• Açlıkla mücadele

Sudan'daki krizin çözümü için öncelikle çatışmaların sona ermesi ve tarafların bir araya gelerek barışçıl bir çözüm bulması gerekiyor. Uluslararası toplumun, Sudan'daki taraflara baskı yaparak ateşkes ilan etmelerini ve insani yardıma izin vermelerini sağlaması büyük önem taşıyor.

Gazze ve Sudan'da yaşanan açlık krizleri, sadece bu bölgelerle sınırlı kalmayıp, tüm dünyayı etkileyebilecek potansiyele sahip. Bu krizlerin çözümü için uluslararası toplumun daha aktif ve kararlı bir rol oynaması gerekiyor. Aksi takdirde, açlık bir savaş silahı olarak kullanılmaya devam edecek ve milyonlarca insan hayatını kaybetmeye devam edecektir.