Kuraklık ve yüksek enflasyon, sofralarımızın vazgeçilmezi olan kuruyemişlerin fiyatlarını adeta uçurdu. Eskiden günlük harcamalarımızda küçük bir yer tutan çerezler, artık ciddi bir bütçe kalemi haline geldi. "Çerez parası" deyimi mazide kaldı desek yeridir. Peki, bu artışın arkasında yatan sebepler neler ve hangi kuruyemişler en çok zamlandı?

Kuruyemiş Pazarında Neler Oluyor?

Kuruyemiş ve kuru meyve pazarı, 2024 yılında yaklaşık 136 milyar TL'ye ulaşarak devasa bir büyüklüğe erişti. Ancak bu büyüklük, tüketicinin cebine yansıyan yüksek fiyatlarla gölgeleniyor. Bir yılda en çok fiyat artışı yaşanan ürünler ise kuru kayısı, fındık ve leblebi oldu. Özellikle kuru kayısıdaki %169'luk artış, dikkat çekici bir seviyede.

• Kuru Kayısı: Fiyatı en çok artan kuruyemişlerin başında geliyor.
• Fındık: Türkiye için önemli bir ihracat ürünü olan fındık da zamlardan nasibini aldı.
• Leblebi: Her ne kadar uygun fiyatlı bir atıştırmalık olarak bilinse de, leblebi fiyatları da yükselişte.

Fiyat Artışlarının Nedenleri

Kuruyemiş fiyatlarındaki artışın temelinde birkaç önemli faktör yatıyor:

• Kuraklık: İklim değişikliğinin etkisiyle artan kuraklık, ürün rekoltesini olumsuz etkiliyor. Bu da arzın azalmasına ve fiyatların yükselmesine neden oluyor.
• Yüksek Enflasyon: Türkiye'deki yüksek enflasyon, tüm ürünlerde olduğu gibi kuruyemiş fiyatlarını da yukarı çekiyor. Üretim maliyetlerindeki artışlar, doğrudan tüketiciye yansıyor.
• Döviz Kurları: İthal edilen kuruyemişlerde döviz kurlarındaki dalgalanmalar da fiyatları etkiliyor. Dolar ve Euro'daki artış, ithal ürünlerin daha pahalı hale gelmesine yol açıyor.

Peki, bu durum karşısında ne yapmalı? Tüketiciler olarak daha bilinçli alışveriş yaparak, mevsiminde taze meyve ve sebze tüketimine ağırlık verebiliriz. Ayrıca, yerel üreticilerden alışveriş yaparak hem ekonomiye katkıda bulunabilir hem de daha uygun fiyatlı ürünlere ulaşabiliriz.

Sonuç olarak, kuruyemiş fiyatlarındaki artış, sadece bir ekonomik sorun değil, aynı zamanda yaşam tarzımızı da etkileyen bir durum. Daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam için, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz ve alternatif çözümler üretmemiz gerekiyor. Unutmayalım ki, sağlıklı beslenme lüks değil, bir ihtiyaçtır.