ABD'de Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınan doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk'ün yaşadıkları, insanlık vicdanını derinden yaraladı. Gözaltında ilaçlarına erişimi engellenen Öztürk, 3 kez astım krizi geçirdi. Bu durum, yetkililerin duyarsızlığına ve insan hakları ihlallerine dikkat çekiyor.
Rümeysa Öztürk Neden Gözaltına Alındı?
Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Rümeysa Öztürk, 25 Mart akşamı arkadaşlarıyla iftara giderken, maskeli ICE (Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi) görevlileri tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi olarak, Öztürk'ün Filistin'e destek eylemlerine katılması gösterildi. Bu durum, ifade özgürlüğüne ve protesto hakkına yönelik bir müdahale olarak değerlendiriliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve sınır dışı edileceğini açıkladı. Rubio, Öztürk'ü "Hamas destekçisi" olarak nitelendirdi. Ancak, bu suçlamaların ne kadar gerçekçi olduğu ve Öztürk'ün adil yargılanma hakkının ihlal edilip edilmediği tartışma konusu.
Olayın ardından, ABD'li federal yargıç Denise Casper, Öztürk'ün sınır dışı edilmesine karşı durdurma kararı verdi. Tufts Üniversitesi Rektörü Sunil Kumar da mahkemeye başvurarak, Öztürk'ün tutuklanmasının okulun uluslararası topluluğunu olumsuz etkilediğini ve güvenlik endişeleri yarattığını belirtti.
Astım Krizi ve İlaçlara Erişim Engeli
ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Ayanna Pressley, Rümeysa Öztürk'ün gözaltına alındığı 25 Mart'tan beri ilaçlarına erişimi olmadığını ve bu nedenle Louisiana'daki gözaltı merkezinde 3 kez astım krizi geçirdiğini açıkladı. Pressley, bu durumu "tıbbi bakıma ilişkin temel hakkın ihlali, zulüm, ihmal ve ahlaki/yasal başarısızlık" olarak nitelendirdi.
Pressley, İç Güvenlik Bakanlığı'ndan Öztürk'ün tıbbi bakıma erişiminin sağlanmasını ve vizesinin geri verilerek serbest bırakılmasını talep etti. Ayrıca, Massachusetts Senatörleri Elizabeth Warren ve Ed Markey'e hitaben, "Öztürk'ün gözaltında kaldığı her dakika, sağlığının ve haklarının risk altında olduğu bir dakika daha demektir" ifadelerini kullandı.
Bu durum, gözaltı koşullarının insanlık dışı olduğunu ve yetkililerin tutumunun kabul edilemez olduğunu gösteriyor. İlaçlara erişimin engellenmesi, Öztürk'ün sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atıyor ve temel insan haklarına aykırı bir uygulama olarak değerlendiriliyor.
Türkiye ve Dünyadan Tepkiler
Rümeysa Öztürk'ün yaşadıklarına Türkiye'den ve dünyadan birçok kişi ve kurum tepki gösterdi. Sosyal medyada #RümeysaÖztürk etiketiyle kampanyalar başlatıldı ve Öztürk'e destek mesajları paylaşıldı. Birçok sivil toplum kuruluşu, ABD yetkililerine çağrıda bulunarak Öztürk'ün serbest bırakılmasını ve adil yargılanmasını talep etti.
- Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, ABD'ye nota vererek Öztürk'ün durumuna ilişkin bilgi istedi.
- TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Öztürk'ün durumunu yakından takip edeceğini açıkladı.
- Uluslararası Af Örgütü, Öztürk'ün serbest bırakılması için kampanya başlattı.
Bu tepkiler, uluslararası kamuoyunun Öztürk'ün durumuna duyduğu hassasiyeti ve insan hakları ihlallerine karşı duruşunu gösteriyor.
Rümeysa Öztürk'ün gözaltında yaşadığı insanlık dışı muamele, ABD'nin insan hakları konusundaki sicilini bir kez daha sorgulatıyor. İlaçlara erişimin engellenmesi ve astım krizleri geçirmesine neden olunması, kabul edilemez bir durumdur. Uluslararası kamuoyu ve yetkililerin, bu duruma sessiz kalmaması ve Öztürk'ün serbest bırakılması için gerekli adımları atması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, adalet ve insan hakları herkes için geçerlidir ve hiçbir siyasi gerekçe, bu değerlerin ihlalini haklı gösteremez.
