Leman Olayı: Provokasyonlara Karşı Uyanık Olmak Zorundayız!
Aktüel

Leman Olayı: Provokasyonlara Karşı Uyanık Olmak Zorundayız!


03 July 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 03 July 2025

Medyaradar analisti Atilla Akar, Türkiye'nin provokasyonlara açık bir ülke olduğunu belirterek, son Leman dergisi olayından çıkarılması gereken derslere dikkat çekti. Akar, "Sürekli uyanık olmak lazım! Provokasyonlardan ders almadık mı?" başlığıyla yayımlanan yazısında, toplumsal hassasiyetlerin gözetilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye Provokasyonlara Açık Bir Ülke Mi?

Atilla Akar, Türkiye'nin son 100 yılda provokasyonlar açısından rahatsız edici manzaralar sunduğunu ifade etti. Cumhuriyet tarihinin aynı zamanda bir komplolar ve provokasyonlar tarihi olduğunu belirten Akar, bu durumun siyasal sisteme bir ur gibi yerleştiğini söyledi. Akar, devletin, güvenlik güçlerinin, istihbarat birimlerinin, aydınların ve tüm toplumun bu konuda dikkatli olması gerektiğini vurguladı.

Geçmişte yaşanan olaylardan ders çıkarılması gerektiğini belirten Akar, "Çoğu kez 'Geliyorum' sinyali veren her komplo ve provokasyon sonrası başta siyasiler ve ilgili bürokrasi olmak üzere verdikleri 'Kınıyoruz' demeçleri pek bir işe yaramamakta ve kendi beceriksizliklerinin tescillenmesi gibi durmaktadır." dedi.

Leman Dergisi Olayında Neler Yaşandı?

Leman dergisinde yayımlanan bir karikatürün ardından başlayan tartışmalara değinen Akar, karikatürün zannedildiği gibi bir mesaj taşımadığını, hatta Gazze'ye yönelik bir çaba olduğunu savundu. Ancak Akar, çizerin "Muhammed" ve "Musa" isimlerini kullanmasının on misli dikkat gerektirdiğini belirtti. Toplumun hassas olduğu bir konuda başka isimlerin seçilebileceğini ifade eden Akar, bu hatanın linç çağrılarına gerekçe teşkil edemeyeceğini söyledi.

Akar, protesto amacıyla dergi önüne gelen grubun saldırgan tavırlar sergilemesinin de provokasyon ortamı oluşturduğunu belirtti. Gruptan bir kişinin "Dergiyi bastım, camını kırdım, can da veririz, can da alırız" şeklindeki açıklamasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

  • Polisin olaylara müdahalesinde dikkatli olması gerektiğini belirten Akar, muhalifleri hemen şiddetle dağıtan polisin diğerlerini kayırıyor algısı yaratmamaya özen göstermesi gerektiğini söyledi.
  • Akar, sloganların ve öfkenin olduğu yerde aklın iptal olduğunu, topluluk içgüdüsünün baskın olduğu yerde mantığın devre dışı kaldığını ifade etti.

Toplumsal Uyanıklık Şart

Atilla Akar, toplum olarak siyasi, dinsel, yaşam biçimsel, etnik, mezhepsel kimlikler ne olursa olsun komplo ve provokasyonlar karşısında aynı hassasiyeti göstermek zorunda olduğumuzu vurguladı. Aksi takdirde sonuçlarından tüm toplum olarak zarar göreceğimizi belirtti. Akar, gençlerin bu gibi olayların çekimine kapılabileceğini, ancak her daim "Ben ne yapıyorum?" sorusunu sorabilmeleri gerektiğini söyledi.

Provokasyonların panzehirinin kendi muhakeme yeteneğimiz olduğunu belirten Akar, "Onun ne adına ve hangi gerekçe ile olursa olsun devreden çıkartılmasına müsaade etmemeliyiz. Provokasyoncuların bahaneleri hiç bitmez. Unutmayın, dünyada ve ülkede her zaman türlü hesaplar içinde davranan odaklar vardır. Onların oyununa gelmemek için azami uyanıklık şarttır." ifadelerini kullandı.

Sonuç olarak, Leman dergisi olayı Türkiye'nin provokasyonlara karşı ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gösterdi. Atilla Akar'ın da belirttiği gibi, bu tür olaylardan ders çıkarmak, toplumsal uyanıklığı artırmak ve provokasyonlara karşı muhakeme yeteneğimizi güçlendirmek gerekiyor. Aksi takdirde, ülkemiz istenmeyen olaylara sürüklenebilir.