Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklanan son verilere göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında önemli bir düşüş yaşandı. Bu düşüş, son haftalarda KKM'ye olan ilgide bir azalma olduğunu gösteriyor. Peki, bu düşüşün nedenleri neler ve finans piyasaları için ne anlama geliyor?

KKM'de Sert Gerileme: Nedenleri ve Sonuçları

11 Nisan haftasında KKM büyüklüğü, bir önceki haftaya kıyasla 21,5 milyar TL azalarak 706,6 milyar TL seviyesine indi. Bu, son 5 haftanın en hızlı çözülmesi olarak kayıtlara geçti. Bu düşüşün başlıca nedenleri şunlar olabilir:

• Döviz Kurlarındaki İstikrar: Döviz kurlarında son dönemde yaşanan göreceli istikrar, yatırımcıların KKM'ye olan ilgisini azaltmış olabilir. Kur farkından elde edilen avantajın azalması, KKM'nin cazibesini yitirmesine neden olmuş olabilir.
• Alternatif Yatırım Araçları: Yatırımcılar, daha yüksek getiri potansiyeli sunan alternatif yatırım araçlarına yönelmiş olabilir. Özellikle borsa ve gayrimenkul gibi alanlardaki fırsatlar, KKM'den çıkışları hızlandırmış olabilir.
• Enflasyon Beklentileri: Enflasyon beklentilerindeki değişimler de KKM'deki düşüşte etkili olabilir. Enflasyonun düşeceği beklentisi, yatırımcıların kur korumasına olan ihtiyacını azaltmış olabilir.

Kredi ve Mevduat Hacmindeki Değişimler

KKM'deki düşüşün yanı sıra, kredi ve mevduat hacminde de önemli değişiklikler yaşandı. Toplam kredi miktarı 18 trilyon TL'den 18 trilyon 41,8 milyar TL’ye yükselirken, mevduat hacmi de 21 trilyon 272,8 milyar TL’den 21 trilyon 549,7 milyar TL’ye çıktı. Bu artışlar, finansal sistemdeki likidite hareketliliğini gösteriyor.

Tüketici kredilerinde ise sınırlı bir gerileme gözlendi. Bir önceki hafta 2 trilyon 206,9 milyar TL olan tüketici kredi hacmi, 11 Nisan itibarıyla 2 trilyon 204,2 milyar TL’ye düştü. Bireysel kredi kartlarında da yaklaşık 28 milyar TL’lik bir azalma yaşandı. Bu durum, tüketicilerin harcama alışkanlıklarında bir değişiklik olduğunu gösteriyor olabilir.

Takipteki Alacaklardaki Artış ve Riskler

Bankacılık sektörünün takipteki alacaklarında ise artış yaşandı. Bir hafta önce 366,1 milyar TL olan takipteki alacak tutarı, 11 Nisan itibarıyla 375,6 milyar TL’ye ulaştı. Bu artış, geri ödenemeyen kredilerdeki artışa ve finansal risklere işaret ediyor. Bu durum, bankaların kredi verme politikalarında daha dikkatli olmaları gerektiği anlamına gelebilir.

Ekonomistler, KKM'deki düşüşün Türk ekonomisi üzerindeki etkilerini yakından takip ediyor. Bazı uzmanlar, bu düşüşün Türk lirasının değer kazanmasına yardımcı olabileceğini belirtirken, bazıları ise finansal istikrar açısından risk oluşturabileceği konusunda uyarıyor. Özellikle takipteki alacaklardaki artış, dikkatle izlenmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki dönemde KKM'deki gelişmeler, Türk ekonomisinin genel performansı üzerinde önemli bir rol oynayabilir.